Nesiller Tükeniyor, Sıra Bize Gelecek (?)
Onları vazgeçilmez yapan nedir?
Onları vazgeçilmez yapan şey, kanlarıdır. Bugün LAL (Limulus amebocyte lysate) testi olarak bildiğimiz ve ilaç endüstrisinde kullanılan endotoksin testlerini yapma imkanını bize sunar. Gram negatif bakterilerden kaynaklı toksinlerin olması durumunda, kanlarındaki koagülan madde ile reaksiyona girerek "jel" oluştururlar. Bu test o kadar hassastır ki toksinler milyonda bir konsantrasyona sahip olsa bile cevap verebilirler.
Tabi neden endotoksin istemiyoruz diye de sorabilirsiniz. Tedavi olmaya çalışırken daha da hasta olmamak (septik şoka neden olmamak) için diyebiliriz. Yani üreteceğimiz aşılarda, steril olması istenen ilaçlarda ve bazı tıbbi cihazlarda kullanılması gerekmektedir.
Bilim nerede? Bu testin alternatifi yok mu?
Alternatif endotoksin testlerinin LAL testi kadar güvenilir olmadığını söyleyebiliriz.
Genetik mühendisliğiyle, canlılara üretim yaptırabiliyoruz peki yengeçlerin sahip olduğu bu mekanizmayı çalıştıran koagüle ajanı üretemiyoruz diye merak ediyor olabilirsiniz.Merak etmeyin biz hala "dünya yuvarlak mı?" tadında basit soruları tartışırken dünyada bir yerlerde koagüle ajan üretilmeye çalışıyor.
Kim bilir belki yıllar sonra at nalı yengeçlerini tekrar avcılık ve gübre yapımı için suistimal edeceğimiz günler gelir(!)
Peki bu yengeçler günlük hayatta ne işimize yarıyor hocam? Yok olsalar ne olacak yeter ki biz yaşayalım.
Eğer okurken içinizden bu düşünceyi geçirdiyseniz hemen kontrolü ele alın ve zihninizden atın. Tüm canlılar olarak birbirine bağlı birer zincir olduğumuzu tekrar etmemize gerek var mı?
Geçmişe bakarsanız istenmeyen kediler olmuş, kediler gidince fareler cirit atmış, insanlıkta vebadan şifayı kapmıştı. Buna benzer pek çok hikaye kapıda bizi bekler.
İnsan olsak da hala besin zincirinin bir halkasıyız.
Sadede gelirsek...
Bilim kurgu filmlerindeki o "minik hapla" besleneceğimiz, uzayda koloni kuracağımız günler gelen dek bu zincirin bir halkasıyız. At nalı yengeçlerinin soyunun tehdidi sucul ekosistemden hiç üşenmeden kalkıp ta kapımıza dayanacak.
Pandemiden, felaketlerden, doğanın dengesinden çıkaracağımız çok ders varsa biri de dünyada tek başımıza yaşamadığımızı kabul etmek ve "insan" olduğumuzu hatırlamanın gerekliliğidir. Tüm canlılar bir sosyal medya paylaşımından daha fazlasını hak eder.
Ne derler bilirsiniz...
💭"Her şeyin başı eğitim."
Kaynakça: https://www.theatlantic.com/technology/archive/2014/02/the-blood-harvest/284078/?single_page=true
İlham kaynağı: EvrimAğacı
Yorumlar
Yorum Gönder